Malum olaylardan bu yana oynanan tüm maçlarda üstün performans ortaya koydu takım ama en çok dünkü maçta üzüldüm birkaç sorumsuz yüzünden başımıza bunların gelmesine. En çok dün küfür ettim buna sebebiyet verenlere. O mücadeleyi, o iyi oyunu gördükçe içim daha fazla sızlıyor. Dün maç sırasında kaç defa "bu takım play-off'larda çok iş yapardı" dedim kendime ve etrafımdakine bilmiyorum. Olan oldu, Galatasaray'ın 2 senesi uçtu gitti.
Dün Fatih Solak'ın katkılarını izledik açık açık. Dış oyuncularımızdan çekinip, bu kadar dışarı çıkan bir savunmayı, bir uzuna ikili oyunları iyi oynatarak nasıl delebileceğini izledik. Fatih önemli katkı sağlayacak bize. Bazen "bu kadar da olmaz" dedirtse de, savunmada ciddi faydalı, hücumda ise içerden oyunlarda ciddi bir alternatif olacak. En önemlisi de takıma ve tribüne yaydığı hırsı.
İlk yarı Jasaitis'i hiç düşünmedik hücumlarda. İlginç bir adam, hiç oyundan kopmuyor, soğumuyor, istikrarı hiç bozmuyor. İlk yarı boyunca neredeyse hiç top kullanmadı, ama ikinci yarı maçı getirenlerden biri oldu.
En büyük sıkıntımız yerli oyuncuların yeterince katkıda bulunmamasıydı ama dün bunu da yendik aslında. Can Akın'ın sakatığının üstüne oyuna giren, ve 16 sayıyla oynayan Evren Büker -ki en kritik anlarda oyun kurucu olarak sahadaydı, çok daha iyisini yapabileceğini bildiğimiz Murat Kaya, ve bahsettiğim gibi Fatih Solak, dün galibiyette ciddi fayda sağladılar.
Dün beklediğim kadar taraftar vardı Ahmet Cömert'te. Bu kadar taraftar benim için idealdir, keşke her maç bu kadar doldurabilsek. Yanlız salon ve polisle ilgili ciddi soru işaretleri var. Pota arkası ve sahaya en yakın karşı tribün neden açılmıyor, hala merak ediyorum. "Güvenlik" mazereti nedir? Sağlayamıyorsan senin ne işin var orada? Garip garip uygulamalar, zorluk çıkarmak olsun maksat. Neymiş sol kapıdan çıkamazmışız tribüne, demirlerin önünde duramazmışız. Dün başıma ilk defa gelen bir olay, polisin biri "oturun ayakta duramazsınız" dediğini duyduğumda kan beynime gitti. Tavırları, lafları duysanız deli olursunuz. Malın biri gelmiş orada bağırıp çağırıyor taraftara. Çok üzülerek söylüyorum, bir bok olamamış bir "mal", o salonda tafra yaptığı zaman hasta oluyorum, uyuz oluyorum. Tüm saygımı kaybediyorum bu mesleğe.
Son olarak bu yazıyı okuyanlar arasında "Ya seve seve..." tezahüratını bağıran arkadaş varsa, rica ediyorum hangi takım taraftarı olduğunu farkına varsın!!!