Bence Galatasaraylılık din gibi mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım... METİN OKTAY

24.05.2010

Yiğit Şardan'a Fb'nin Cezası ile İlgili Gönderdiğimiz E-Posta

Sayın Yiğit Şardan,

Fenerbahçe – Trabzonspor maçı içi ve sonunda yaşananlar tüm Türkiye’nin gözleri önündedir; Fenerbahçe camiası tarafından son günlerde gündemi değiştirmek için yapılan çalışmaların da gözler önünde olduğu gibi. Fenerbahçe – Trabzonspor maç sonucu, Bursaspor’un şampiyonlığu ve sonrasında da Aziz Yıldırım’ın Rüştü Reçber ve birkaç kişiyi de suçlayarak yaptığı basın toplantısı olarak listeyebileceğimiz üç olay Fenerbahçe – Trabzonspor maçında yaşanılanların üzerini örtmüş ve gündem başarılı bir şekilde değiştirilmiştir. Bu gündem değişikliğinden faydalanan Tahkim Kurulu, mevcut hava dağılmadan belki de Türkiye tarihinin en büyük tribün terörünün yaşandığı maçın cezalarını çok hızlı bir şekilde 72 saat içinde açıklamıştır.

Hatırlarsanız, iki sene önceki Galatasaray – Fenerbahçe maçında sahaya pet su şişeleri atılmasından ve maç öncesinde Kapalı Tribün’de polis ile yaşanılan kavgalardan dolayı 5 maç seyircisiz oynama cezası almıştık. O dönemde tüm medya kuruluşları ağız birliği etmişcesine bu olayın bir “milat” olduğunu öne sürmüşler ve verilecek cezanın “devrim” niteliği taşıyacağını belirtmişlerdi. Tüm basın-yayın organları görevlerini aktif bir şekilde yerine getirdikten sonra Galatasaray’a Türk Futbol Tarihi’nin en ağır cezalarından biri verilmişti, ilk defa bir derbi maçı bu nedenle seyircisiz oynanmıştı.

Pazar gününe geri dönüp yaşananları özetlemek istersek alttaki liste karşımıza çıkıyor;

-Stad bloklar ve tribünler halinde cayır cayır ateşe verildi. 12 adet itfaiye aracı yangını söndürmeye geldi.
-Stadın koltukları kırıldı ve sahaya atıldı.
-Tüm merdiven boşlukları doluydu. Bu durumun belli olmaması için sarı - lacivert tabureler kullanıldı ve maç sonunda onlar da sahaya atıldı.
-Maç esnasında takımın motivasyonunu artırmak için marşlar çalındı. -Maç bittikten sonra azımsanmayacak sayıda Fenerbahçe taraftarı sahaya girdi. Trabzonsporlu futbolcuların hayatı tehlikeye atıldı.
-Basın odası basıldı. Fenerbahçe teknik direktörü Christoph Daum basın toplantısı yapamadı. Güvenlik sebebiyle basın odası boşaltıldı.
-Stad içerisindeki localar taraftarlar tarfından basıldı, camları indirildi. -Stad dışında polisle ciddi çatışmalar yaşandı.
-Bağdat Caddesi talan edildi, stadyumun altında bulunan Fenerium yağma edildi, dükkanlar kundaklandı ve camları indirildi.
-Canlı yayın araçlarına taşlı sopalı saldırıldı, laylarda bıçaklanarak yaralanan haber muhabirleri oldu.
-Takımlar saat gece 12 itibarı ile hala staddaydı. Futbolcular polis araçları ve özel araçlarla gönderilebildi.

Bu maddeleri uzatmak mümkün, eminim ki benim de atladığım noktalar vardır. Sorularıma gelirsek:

- Peki Galatasaray Spor Kulübü neden sessiz kalmaktadır? Neden bu çifte standardı deşifre etmemektedir?
- Eğer Galatasaray -Fenebahçe maçında yaşananların cezası “milat” olarak adlandırılabiliyorsa bu olayların cezası sizce ne şekilde adlandırılmalıdır? Fenerbahçe
- Trabzonspor maçında yapılan yanlış anonsun “Hafifletici Neden” olduğu ifade edilmektedir. Aziz Yıldırım’ın üstüne basarak “bilerek yapmadık” dediği anons rezaleti nasıl olur da hafifletici neden olur? Fenerbahçe Spor Kulübü bünyesindeki bir çalışanın stad hoparlöründen yanlış bilgi vermesi nasıl olur da bu maçta çıkacak olayları önlemek adına yapılmış bir eylem gibi gösterilmektedir? Bu durum Türkiye’deki tüm taraftar gruplarına alenen “Siz anons yaptırın, daha sonra sahaya girmek serbest.” demek değil midir?

Galatasaray Spor Kulübü Ikinci Başkanı ve Reklamcılar Derneği Başkanı olarak sizden beklentim iki olayın fotoğraflarının maçı takip eden Pazartesi günü barkovizyon gösterisi ile medya mensuplarına gösterilmesi ve çifte standardın ayan beyan ortaya konması idi, fakat Galatasaray Spor Kulübü şaşırtıcı bir şekilde sessiz kalmaktadır. Sessiz kalmamızın bir nedeni mi var diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Eğer bir nedeni yok ise tüm Galatasaray Camiası başta olmak üzere Türk Spor Kamuoyu alenen “aptal” yerine konmaktadır. “Baskın basanındır.” mantığı ile hareket eden bir camiaya karşı hakkımızın savunulmamasını ve Galatasaray Camiası’nın üç maymunu oynamasını görmek içimi acıtmaktadır.

Saygılarımla

by ysal

Hiç yorum yok: