Bence Galatasaraylılık din gibi mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım... METİN OKTAY

28.08.2009

Hepsi Gelip Geçici Heves

Yeni besteler çıkmaya devam ediyor, bu beste tribüne yayılabilirse, söylenmesi güzel olabilir.
"Kim ne derse desin aşk için..." melodisiyle... Bu da facebook videosu...

Şampiyonluk kimin umrunda
Ne iki kupa,ne de Avrupa
Hepsi gelip geçici heves
Bizim aşkımız Cimbombom’a

Güle Güle Volkan

Her gidiş buruk oluyor. Seviyorduk Volkan'ı, karakterini, Galatasaraylılığını...
Başarılı ve mutlu olmasını istediğim insanlardan biri. Yolun açık olsun Volkan Yaman...

27.08.2009

Milyonlarca Bizimdir...

GS Store'a bravo. Son çıkan atkı tasarımları baya güzel. Aralarında da en çok bunu beğendim. GS Store'un da bizim için önemli bir konuya sahip çıktığını görmek beni çok mutlu etti. Bunları görmeye alışık değiliz, olması gereken şeylerin yapılmaya başladığını görünce bile mutlu oluyoruz...Milyonlarca bizimdir. Bestemize sahip çıkalım...

26.08.2009

Son Dileğim Var

Takımla beraber, tribünde de reform var. Kapalı eski günleri kadar olmasa da, geçetiğimiz birkaç sezona göre çok daha hareketli. Tabiki bunda takımın iyi gitmesinin de payı var. Kapalı her geçen gün daha iyi oluyor. Zamanında doğru tepkiler veriliyor, doğru tezahüratlar yapılıyor. Çok güzel bir sinerji oluşturuldu. Eminim ki her maç üstüne koyarak devam edecek. Son yıllarda kaybettiğimiz üretkenliğimizi de bu sene tekrar kazanıyoruz. Yeni besteler çıkmaya başladı bile. İşte bunlardan biri, "bunların hepsi kahpeler" melodisiyle ;)

Cimbombom aşkı bir başka
Her nefeste daha da fazla
Kimse için atmadı bu kalp, bir tek sana
Sarı kırmızı armana.. armana...

ultrAslan hep burada
Cehennemin tam ortasında
Omuz omuzba kol kola yan yana...
Can veririz senin uğruna .. uğruna...

Ne şampiyonluk ne kupa
Hiçbiri değil umrumda
Son dilegim var Cimbomum, benden sana
Uefa'yı gene alsana.. alsana...

25.08.2009

Super Cup Winner 2000

Hikaye laflarla değil, kupayla, alın teriyle, hakkıyla, Real Madrid'i Monaco'ya gömüp, AVRUPA'nın EN BÜYÜĞÜ olduğumuz gün... 25 Ağustos 2000... Unutmuyoruz, unutturmuyoruz... Ne mutlu GALATASARAYLIYIM diyene...

West Ham - Millwall

Hayatımda en beğendiğim, tekrar tekrar izlediğim birkaç filmden biridir "Green Street Hooligans". Senelerdir tribünün içinde olmamızın tabiki bunda çok büyük etkisi var, normal bir insanın ilgisini çekip de izleyeceğini hiç sanmıyorum. Bu kadar çok beğendimiz filmde de tabiki birçok olayda kendimizi gördük, hatta ders aldık. Ama bir sahne var ki, sanki bizi anlatmışlardı. GSE üyeleri West Ham taraftarları, kupanın kura çekimini aynı bizim gibi heyecanla takip ediyorlar, iş güç bırakılmış, tırnaklar yeniyor, TV veya radyoya kilit haldeler. West Ham adı okuduktan sonra kuradan Millwall'un gelmesiyle hepsi yerlerinden zıplıyor, heyecandan mutlulutan çıldırıyorlar. Herşey birebir, kupada Fb'nin çıkması için dua ettiğimiz, eşleşince mutluluktan uçtuğumuz akıllara geliyor.

Güney ve Doğu Londra'nın birbirlerinden nefret eden bu iki takımı, bu akşam 21:45 'te Carling Cup'ta karşılaşıyorlar. Öğrenince haliyle baya bir heyecanladım. Merakla olacakları bekliyorum...
Come on mate, stand your ground...


Dayaklık Futbolcular - Cangele

Kayserispor'un 10 numarası Cangele...

İlk dakikadan itibaren takımı ve tribünü germeye uğraştı. Her pozisyonda hakeme itiraz etti. Hadi bunlar olabilir dedik. Ama devre arasında soyunma odasına giderken Kapalı Tribün'e doğru 2 defa tükürdü. Aynı şeyi Yeni Açık tarafına da yaptı. Var bir sıkıntısı, zaten gerekli tepkiyi aldı, top ayağına her geldiğinde ıslıklandı...

24.08.2009

GS Bu Sezon Nasıl Durdurulur???

Resmi Site'den idman raporu yine içimizi kararttı:

"Dün gece oynanan Kayserispor karşılaşmasında sağ uyluk arka adalesine aldığı bir darbeye bağlı olarak sakatlanan Abdel Kader Keita’nın kontrolleri bugün yapılıyor. Maçta sol ayak tarak kemiğine bir darbe alan Hakan Balta’nın ayrıntılı kontrolleri de bugün gerçekleştiriliyor. Maçta aldığı bir darbeye rağmen oyunu tamamlayan Ayhan Akman’a bugün yapılan kontroller sonucunda ise sol diz dış yan bağında zorlanma tespit edildi. Her üç oyuncumuzun tedavisine de sağlık merkezinde başlandı.Harry Kewell sağlık merkezinde yapılan tedavisinin ardından salonda çalıştırıldı. "

Bu sakatlıkların hiçbiri yanlış antremandan kaynaklanmıyor. Hepsi darbeye sonucu oluşan sakatlıklar. Galatasaray'ı durdurmak nasıl olacak diye kara kara düşünenler iş başında. Gelene tekme at, kaçmaya çalışanın ayağına bas. Maksat top oynatmamak, ahlak kayıplarda. Ne yaptıysanız daha beteri başınıza gelsin inşallah...

Dayaklık Futbolcular - Ahmet Solakel

Uzun zamandır maçlara geliyoruz. Hemen hemen her maçta agresiflik, çirkeflik yapan, kasıtlı olarak topa sert girip futbolcularımıza tekme atan, taraftarı söz veya hareketle kışkırtan futbolcular görüyoruz. Bazen biz de o duygusallıkla yanlış yorumluyor olabiliyoruz ama ben bu tip adamlara deli oluyorum. O adamı o anda görsem ölesiye dövebilirim diyorum veya dışarda görsem de küfür etsem diyorum. Fakat bir süre geçince unutuluyor (Emre Toramanları, Çağdaşları unutmayız tabi ). Bu haftadan itibaren bu "sevimli" adamları sizinle paylaşacağım ki hiçbiri unutulmasın, pislikleri, çirkeflikleri bir yerler yazılı olarak kalsın...

İlk konuğumuz Denizlispor'un 6 numarası Ahmet Solakel...

Kendisi maç boyunca bizim futbolculara sakatlayacak şekilde girdi. Genelde direk ayağa, top geçtikten sonra kaydı. Ben bunları zamanlama hatası yaptığı için değil, art niyetli olduğu için yaptığını düşünüyorum. Maçı sarı kartla bitirdi ama sarı kartı gördüğü dakika 90+3'tü!!!

17.08.2009

Kapalı'dan Sabri'ye


Bu Kalp Seni Unutur mu melodisiyle...
Bambaşka orta yapardı
Farketmeden gol atardı
Onu kimse anlamazdı
Dikkat Sabri Sarıoğlu
Dikkat Sabri Sarıoğlu
Dikkat Sabri Sarıoğlu

Fb:3 - Küçük Fb:0

İki kardeş takımın mücadelesi 3-0 sonuçlandı. Benim için şaşırtıcı değil. Bu sene en önemli rakibimiz yine Fb olacak, bu çok açık. Yanlız Küçük Fb'nin geçen seneyle alakası yok. Türbülent'in ne oynatmaya çalıştığını anlayan varsa bize de açıklasın. Ya da ne oynatmamaya çalıştığını!!! 3 puan tamam, kalan 3'ü ise kışın en pis yaşanacağı günlerde Sivas'ta oynanacak maçta takdim edilecek. Sivas'ta ısıtma sisteminin hazır olacağını, bizim için çekilmeyen brandaların, birkez daha esas takımları için çimlerin üstüne çekileceğini söylememe gerek yok herhalde...

Maç sırasında Fbliler'in gururu Rambo Yusuf'un canı sıkılmış, sahaya girdi. Akreditasyon kartı çıkarmak lazım kendisine, nasılsa her istediği anda giriyor sahaya. Şimdi basın bunu komik bir olay olarak anlatacak. Amacının kimseye birşey yapmak olmadığını söyleyecek. Kurallar açıkça kitapta yazılı olmasına rağmen TFF de bu adama gülüp geçecek. Yani bu sene de Kadıköy'de değişen birşey yok, herşey kendi kuralları dahilinde devam ediyor...

12.08.2009

Kapalı'dan FR'ye

Kıvırcık saçlarına,
Ak düşmüş uçlarına,
Cimbom taraftarına,
El salla Frank Rijkaard...

El Emeği

El emeği pankartlar her zaman çok daha güzel gelmiştir bana. Çünkü üzerinde uğraş verilmiş, ter akıtılmıştır. Adanalı kardeşlerimizin Antep maçında açtıkları pankart da bunlardan biri.
Son zamanlarda en çok hoşuma gidenlerden biri oldu. Belli ki düşünmüşler ve uğraşmışlar, ellerine sağlık...

5.08.2009

Florya kapısından girebilmek için önce "insan" olacaksın...

4.08.2009

Antep Maçı Saati

Bizim için bir alışkanlık oldu Ağustos ayında G.Antep'te maç oynamak. Son yıllarda benim hatırladığım 3 tane Antep deplasmanı var Ağustos ayı içinde. Bunu dert etmedik tabi hiçbir zaman, bahane olarak da kullanmadık, sakatlıklar, ceza nasıl futbolun içinde varsa, sıcaklarda, buzlu zeminlerde de oynamak var. Ancak şuan hakikaten dert ettiğim ve kızdığım bir konu var ki daha lig başlamadan kafalarda birçok soru işareti bırakıyor.

Hafta sonu maçlar başlıyor. 9 Ağustos Pazar akşamına 2 maç koymayı uygun görmüş federasyon. Yayından dolayı da bu maçlardan biri 19:30 diğeri 21:45'te. Belirli nedenlerden dolayı(¿) pazara kalan 2 maç Antep'teki G.Antep-Galatasaray ve Denizli'deki Denizlispor-Fenerbahçe maçları. Şimdi normal bir insanın seçimi ne olurdu bu maçların saatleri konusunda acaba? Normal bir insan hiçbir etki altında olmadan Antep'te cehennem sıcağında oynanacak maçı 21:45'e alır, hava koşulları daha uygun olacak maçı 19:30'a alır(burada milli takımın çok önemli! bir hazırlık maçı olduğundan dolayı pazartesi maç oynama ihtimalinin de olmadığını belirtmekte fayda var). Fakat sevgili federasyonumuz tam tersi bir seçim yaptı. Bize o cehennem sıcağında maç yaptıracaklar. Akıllara da bazı sorular ve olaylar geliyor tabi hemen.

Bundan 3 sene önce V.Manisaspor'lu Meduna, yine bir Galatasaray maçında sıcağın etkisiye yere yığılıp kalmıştı. Bu sefer Ağustos ayının 19'uydu. Bir süre konuşuldu bu üzücü olay, bu sıcakta maç oynatılır mı denildi, atıldı tutuldu, sonra unutuldu tabi. Olan Meduna'ya oldu malesef. Ve de Manisa'daki o maçın başlama saati 20:00'dı.

Peki bu hafta yine böyle bir olay yaşanırsa(daha erken saatte ve çok daha sıcak bir şehirde), federasyon bunun altından nasıl kalkacak? Sporcu sağlığı tüm çıkarların üstünde yer almaz mı?

Bizim takımın menfaatlerini düşünmeyeceğiz neredeyse, sağlık herşeyden önemli ama hiçbir sporcunun öyle bir sıcakta 100% performans ile oynaması mümkün değil. Bırakın koşmayı, efor sarfetmeyii Antep'te o saatte otururken bile rahatsız olacağınız bir hava mevcut olacak.

Bir arkadaşımız geçen sezonu hatırlatıyor. Fenerbahçe'nin geçen sezon açılış maçı Antep'teydi. Ve başlama saati de 21:45'ti. Bunları yanyana koyunca ister istemez aklımıza kötü senaryolar da geliyor malesef. Herkese eşit uzaklıktayız diye yırtınan Federasyon, bazı kesimlerin etkisinde mi kalıyor, veya tamamen başkaları mı ayarlıyor herşeyi, federasyonu maşa olarak kullanarak?

Daha lig başlamadı, bizim aklımıza kurt düşüyor. Bu sezon nasıl bitecek bilmiyorum. Ama eminim "şampiyonluk sadece kazanılmaz" deyip 3 sene üstüste şampiyonluk sözü verenlerin maşası olanlar çok iyi biliyorlardır nasıl biteceğini. Herşey kurulmuş. Oyuncular rolünü oynayacak sadece. Çok üzgünüm ama ben bunları bugünden itibaren düşünmeye ve kafayı yemeye başladım.

Tepki için de çok erken diye düşünenler olabilir, belki sallamayacaklar ama mailimi de gönderdim tff@tff.org 'a. Gün gelir kaale alınacağımız tepkiler de veririz...