Malum olaylardan bu yana oynanan tüm maçlarda üstün performans ortaya koydu takım ama en çok dünkü maçta üzüldüm birkaç sorumsuz yüzünden başımıza bunların gelmesine. En çok dün küfür ettim buna sebebiyet verenlere. O mücadeleyi, o iyi oyunu gördükçe içim daha fazla sızlıyor. Dün maç sırasında kaç defa "bu takım play-off'larda çok iş yapardı" dedim kendime ve etrafımdakine bilmiyorum. Olan oldu, Galatasaray'ın 2 senesi uçtu gitti.Dün Fatih Solak'ın katkılarını izledik açık açık. Dış oyuncularımızdan çekinip, bu kadar dışarı çıkan bir savunmayı, bir uzuna ikili oyunları iyi oynatarak nasıl delebileceğini izledik. Fatih önemli katkı sağlayacak bize. Bazen "bu kadar da olmaz" dedirtse de, savunmada ciddi faydalı, hücumda ise içerden oyunlarda ciddi bir alternatif olacak. En önemlisi de takıma ve tribüne yaydığı hırsı.
İlk yarı Jasaitis'i hiç düşünmedik hücumlarda. İlginç bir adam, hiç oyundan kopmuyor, soğumuyor, istikrarı hiç bozmuyor. İlk yarı boyunca neredeyse hiç top kullanmadı, ama ikinci yarı maçı getirenlerden biri oldu. En büyük sıkıntımız yerli oyuncuların yeterince katkıda bulunmamasıydı ama dün bunu da yendik aslında. Can Akın'ın sakatığının üstüne oyuna giren, ve 16 sayıyla oynayan Evren Büker -ki en kritik anlarda oyun kurucu olarak sahadaydı, çok daha iyisini yapabileceğini bildiğimiz Murat Kaya, ve bahsettiğim gibi Fatih Solak, dün galibiyette ciddi fayda sağladılar.




















Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin bekçileri, Galatasarayımız'ın geleceği ultrAslan-üni 'ler 7 Kasım'da Atamız'ın huzuruna çıktılar. Bu geniş katılım beni şaşırttı açıkçası ama çok mutlu oldum. İnşallah bunu bir gelenek haline getirebilirler...











Çocukluk aşkımsın














